Hindistan’ın Bağımsızlığı, 15 Ağustos 1947’de İngiltere’den ayrılarak özgürlüğüne kavuşmasıyla sonuçlanan, dünya tarihinin en önemli anti-sömürgecilik hareketlerinden biridir. Bu bağımsızlık, Hindistan’ın özgür bir ulus olarak doğmasını ve aynı zamanda Pakistan’ın kurulmasıyla bölünmesini de beraberinde getirmiştir.

Hindistan’ın Bağımsızlık Hareketinin Nedenleri
Sömürge Yönetiminin Baskısı: İngiltere, Hindistan’da ekonomik ve siyasi kontrol sağlamak için sömürgecilik politikalarını sert bir şekilde uyguluyordu. Yerli halk, bu baskılara karşı uzun yıllar mücadele etti.
Ekonomik Sömürü: İngilizler, Hindistan’ın zengin doğal kaynaklarını sömürerek yerel ekonomiyi zayıflattı. El işçiliği ve geleneksel ticaret neredeyse yok edildi.
1919 Amritsar Katliamı: İngiliz askerlerinin, barışçıl bir protesto sırasında yüzlerce Hintliyi öldürmesi, bağımsızlık hareketini daha da güçlendirdi.
Gandhi’nin Liderliği: Mahatma Gandhi, şiddet içermeyen direniş stratejisiyle milyonları bağımsızlık mücadelesine dahil etti. Salt Yürüyüşü ve Sivil İtaatsizlik Kampanyası gibi eylemlerle İngiliz yönetimini zayıflattı.
II. Dünya Savaşı’nın Etkisi: İngiltere, savaşın ardından ekonomik olarak zayıfladı ve Hindistan’ı daha fazla kontrol edemez hale geldi.
Bağımsızlık Süreci
Hint Ulusal Kongresi ve Müslüman Birliği: Hindistan’daki siyasi hareketler, İngilizlere karşı birleşti. Ancak, Hindular ve Müslümanlar arasında artan gerilim, bağımsızlık sonrası bölünme fikrini gündeme getirdi.
1947 Bağımsızlık Yasası: İngiltere, Hindistan’ın bağımsızlığını tanıyan yasayı kabul etti. Bu yasa, Hindistan ve Pakistan’ın iki ayrı ülke olarak kurulmasını öngörüyordu.
15 Ağustos 1947: Hindistan, bağımsız bir ulus olarak ilan edildi. Jawaharlal Nehru, Hindistan’ın ilk başbakanı oldu.
Bölünmenin Sonuçları
Hindistan ve Pakistan’ın Kuruluşu: Hindistan, Hindu çoğunluklu bir ülke olarak kalırken, Müslüman çoğunluklu bölgelerde Pakistan kuruldu.
Göç ve Şiddet: Bölünme sırasında yaklaşık 15 milyon insan yer değiştirdi ve şiddet olaylarında yüz binlerce kişi hayatını kaybetti.
Bağımsızlık Hareketlerinin Etkisi: Hindistan’ın bağımsızlığı, diğer sömürge ülkelerine de ilham verdi ve dünya çapında anti-sömürgecilik hareketlerini güçlendirdi.
Hindistan’ın Bağımsızlığının Önemi
Şiddet İçermeyen Direnişin Başarısı: Mahatma Gandhi’nin liderliği, barışçıl direnişin güçlü bir araç olduğunu kanıtladı.
Yeni Bir Dönem: Hindistan, dünyanın en büyük demokrasilerinden biri haline geldi.
Küresel İlham: Hindistan’ın özgürlük mücadelesi, Afrika ve Asya’daki birçok bağımsızlık hareketini etkiledi.