top of page

Lozan Konferansı’nın Başlaması: Türkiye’nin Diplomasi Zaferine Giden Yol

  • tayi
  • 7 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Lozan Konferansı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan ve Türk Kurtuluş Savaşı’nın diplomatik zaferle taçlandığı kritik bir süreçtir. 20 Kasım 1922’de İsviçre’nin Lozan kentinde başlayan bu konferans, yalnızca Türkiye’nin değil, bütün bir Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in kaderini şekillendiren tarihi bir dönüm noktasıdır. Birinci Dünya Savaşı sonrası yeniden şekillenen dünya düzeninde, Türkiye’nin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesi Lozan’da uluslararası platformda verilen zorlu bir diplomasi savaşı ile tamamlanmıştır.

Lozan Konferansı Neden Düzenlendi?

1922’de Türk Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından, Osmanlı İmparatorluğu’nu fiilen sona erdiren Sevr Antlaşması tarihe karışmıştı. Ancak Türkiye’nin sınırları, ekonomik hakları ve azınlık meseleleri gibi birçok konu, uluslararası kamuoyunda henüz netlik kazanmamıştı. Mudanya Ateşkes Antlaşması sonrası, İtilaf Devletleri ve Türkiye arasında kalıcı bir barış antlaşması için müzakerelere karar verildi.

Konferansın Toplanma Amacı

  • Yeni Türkiye’nin sınırlarını belirlemek.

  • Kapitülasyonlar, borçlar ve azınlık hakları gibi konuları çözmek.

  • Boğazlar ve ticaret yolları üzerindeki egemenliği netleştirmek.

  • Yunanistan, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi taraflarla savaş sonrası ilişkileri kalıcı çözüme ulaştırmak.

Konferansın Tarafları ve Heyetler

Türkiye Heyeti

Baş delegesi İsmet Paşa (İnönü) olan Türk heyeti, Lozan’a büyük bir sorumlulukla gitti. Ankara Hükümeti, Lozan’ı yalnızca diplomatik bir masa değil, bağımsızlık mücadelesinin son perdesi olarak görüyordu.

İtilaf Devletleri

  • İngiltere: Baş delege Lord Curzon, Türkiye’nin taleplerini sınırlamak ve İngiltere’nin Orta Doğu’daki çıkarlarını korumak amacıyla sert bir politika izledi.

  • Fransa: Fransız temsilcisi daha esnek bir tutum sergileyerek ticari çıkarlarını ön planda tuttu.

  • İtalya: Ege ve Akdeniz’deki çıkarlarını garanti altına almaya çalıştı.

  • Yunanistan: Doğu Trakya ve Batı Anadolu’da uğradığı yenilginin izlerini silmek ve mümkün olduğunca fazla taviz koparmak için masadaydı.

Konferansın Başlangıcı: Zorlu Müzakereler

20 Kasım 1922 – İlk Oturum

Lozan Konferansı, Büyük Britanya, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya gibi devletlerin katılımıyla başladı. Türkiye, eski Osmanlı’nın değil, yeni bir devletin temsilcisi olarak masadaydı.

Masadaki Başlıca Konular

  • Türkiye’nin sınırları (Doğu sınırı, Batı sınırı ve Musul meselesi)

  • Boğazlar Rejimi ve uluslararası geçiş hakları

  • Kapitülasyonların kaldırılması

  • Savaş tazminatları ve Osmanlı borçları

  • Gayrimüslim azınlıkların hakları

  • Nüfus mübadelesi

Diplomatik Çekişmeler

  • İngiltere, özellikle Boğazlar ve Musul konusunda sert bir tavır takındı.

  • Yunanistan, savaş tazminatı ve göçmen sorunları konusunda Türkiye ile sürekli gerilim yaşadı.

  • İsmet Paşa, sabırlı ve kararlı duruşuyla Türk tezlerini taviz vermeden savundu ve bu diplomatik duruş yeni Türkiye’nin kararlılığını tüm dünyaya gösterdi.

İlk Aşamada Anlaşmazlıklar

Lozan Konferansı’nın ilk aşaması, tarafların sert restleşmeleriyle geçti. Özellikle:

  • Boğazlar meselesi (uluslararası serbest geçiş mi olacak, Türkiye mi denetleyecek?)

  • Kapitülasyonlar ve ekonomik bağımsızlık (Türkiye’nin tam bağımsız ekonomi talebi)

  • Musul ve Kerkük (Türkiye ve İngiltere arasında tartışmalı petrol bölgesi)

Bu konular üzerindeki derin görüş ayrılıkları nedeniyle, 4 Şubat 1923’te konferans kesintiye uğradı. Ancak taraflar temmuz ayında yeniden masaya oturdu ve müzakereler sonuçlandı.

Lozan Konferansı’nın Önemi

  • Türkiye’nin uluslararası alanda kabulü: Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağladı.

  • Osmanlı borçları ve kapitülasyonlar: Türkiye, ekonomik bağımsızlığını kazanacak düzenlemeleri kabul ettirdi.

  • Sınırların tescili: Türkiye’nin bugünkü sınırlarının büyük bölümü Lozan’da şekillendi.

  • Azınlık hakları: Müslüman olmayan azınlıklar için özel düzenlemeler yapıldı.

Sonuç

Lozan Konferansı’nın başlaması, Türkiye’nin askeri zaferini diplomatik zaferle taçlandırma sürecinin başlangıcı oldu. İsmet İnönü’nün “milletin hakkını masa başında savunma” azmi, Türkiye’nin modern uluslararası ilişkilerdeki ilk büyük başarısı olarak tarihe geçti. Lozan, yalnızca bir barış antlaşması değil, bağımsızlık ve egemenliğin tescil belgesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomasi mirasının temel taşlarından biri oldu.




bottom of page