Osmanlı Devleti'nin çöküşü, 600 yılı aşkın bir süre boyunca üç kıtada hüküm süren bir imparatorluğun sona erdiği tarihi bir dönüm noktasıdır. 1922 yılında resmiyet kazanan bu çöküş, yalnızca bir devletin yıkılışı değil, aynı zamanda Orta Doğu, Balkanlar ve Avrupa'da siyasi dengeleri kökten değiştiren bir olaydır. Osmanlı'nın çöküşü, I. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan askeri, siyasi ve toplumsal krizlerin bir sonucu olarak şekillendi.

Osmanlı Devleti'nin Yükselişinden Çöküşe
Osmanlı'nın Altın Çağı ve Yükselişi:
1299 yılında Osman Gazi tarafından kurulan Osmanlı Devleti, kısa sürede bir Beylik’ten büyük bir imparatorluğa dönüştü.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) Osmanlı toprakları en geniş sınırlarına ulaştı.
Osmanlı, doğuda Safeviler, batıda Habsburglar ve denizlerde Venedik gibi güçlü rakipleriyle mücadele ederek büyük bir güç haline geldi.
Duraklama ve Gerileme Dönemi:
17. yüzyıl itibarıyla Osmanlı Devleti'nin askeri ve ekonomik gücünde azalma başladı.
II. Viyana Kuşatması (1683) sonrası Osmanlı, Avrupa'da sürekli toprak kaybetmeye başladı.
Karlofça Antlaşması (1699) ile Osmanlı, ilk büyük toprak kaybını yaşadı ve gerileme dönemi resmen başladı.
Islahatlar ve Reform Çabaları:
Osmanlı, çöküşü engellemek için III. Selim’in Nizam-ı Cedid Reformları ve II. Mahmud’un Tanzimat Fermanı (1839) gibi modernleşme girişimlerine yöneldi.
Ancak reformlar, merkezi otoriteyi güçlendiremedi ve ayrılıkçı hareketler ile milliyetçilik akımları imparatorluğu içten sarstı.
I. Dünya Savaşı ve Osmanlı'nın Son Darbesi
Osmanlı'nın Savaşa Girişi:
1914 yılında, Osmanlı Devleti Almanya ile ittifak yaparak I. Dünya Savaşı'na girdi.
Savaşta dört cephede mücadele etti: Çanakkale, Kafkasya, Hicaz ve Filistin-Suriye cepheleri.
Çanakkale Savaşı ve Kısmi Başarılar:
1915-1916 Çanakkale Savaşları, Osmanlı'nın savaşta kazandığı en büyük zaferlerden biri oldu.
Ancak bu zaferler, imparatorluğun genel çöküşünü durdurmaya yetmedi.
Arap İsyanı ve Orta Doğu'daki Çöküş:
1916 yılında başlayan Arap İsyanı, İngiltere'nin desteğiyle Osmanlı'nın Orta Doğu’daki kontrolünü zayıflattı.
Hicaz Demiryolu gibi önemli stratejik hatlar kaybedildi.
Mondros Mütarekesi (1918):
30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi, Osmanlı Devleti için fiili olarak savaşın sonu ve çöküşün başlangıcı oldu.
İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarını işgal etmeye başladı.
Osmanlı'nın Resmi Olarak Çöküşü (1922)
Sevr Antlaşması ve İşgal:
1920 yılında imzalanan Sevr Antlaşması, Osmanlı topraklarını parçalayan ve imparatorluğu küçük bir devlete indirgeyen bir anlaşmaydı.
Antlaşma, Kurtuluş Savaşı ile fiilen geçersiz hale getirildi.
Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğuşu:
Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde başlayan Türk Kurtuluş Savaşı (1919-1923), Osmanlı’nın son kalıntılarını da temizledi.
Ankara'da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (1920), Osmanlı hükümetinin yetkilerini fiilen ortadan kaldırdı.
Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922):
1 Kasım 1922'de TBMM, Saltanatın kaldırılması kararını aldı.
Bu kararla birlikte Osmanlı Devleti resmen sona erdi ve son Osmanlı Padişahı VI. Mehmet Vahdettin, İstanbul'dan ayrılarak sürgüne gitti.
Osmanlı'nın Çöküşünün Sonuçları
Orta Doğu'nun Yeniden Şekillendirilmesi:
Osmanlı'nın çöküşüyle birlikte Orta Doğu, İngiltere ve Fransa gibi Batılı güçlerin kontrolüne girdi.
Sykes-Picot Anlaşması (1916) ile Osmanlı toprakları bölüşüldü ve modern Orta Doğu’nun sınırları çizildi.
Yeni Devletlerin Kuruluşu:
Osmanlı’dan ayrılan bölgelerde yeni devletler kuruldu: Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkeler ortaya çıktı.
Balkanlar’da da Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk gibi bağımsız devletler kuruldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu (1923):
Osmanlı’nın çöküşü, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna zemin hazırladı.
29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kuruldu ve Osmanlı'nın yerine modern, laik ve bağımsız bir devlet geçti.
Osmanlı’nın Çöküşünün Kültürel ve Sosyal Etkileri
Çok Kültürlü Yapının Dağılması:
Osmanlı, Türkler, Araplar, Yunanlar, Ermeniler ve diğer etnik grupların bir arada yaşadığı bir imparatorluktu.
Çöküşle birlikte bu çok kültürlü yapı dağıldı ve etnik çatışmalar arttı.
Sürgünler ve Göçler:
Osmanlı’nın çöküşü sırasında milyonlarca insan yer değiştirdi.
Müslümanlar, Balkanlar’dan Anadolu’ya göç ederken, Gayrimüslim halklar Osmanlı topraklarını terk etti.
Mimari ve Sanatsal Miras:
Osmanlı çökse de, geride bıraktığı mimari, edebi ve sanatsal miras, hem Türkiye'de hem de eski Osmanlı topraklarında yaşamaya devam etti.